O masa hemen kuruldu. Üç garantör devlet, Türkiye, Yunanistan ve Britanya, Cenevre'de görüşmelere başladı. Türkiye anlaşma sağlanamaması halinde harekata devam etme kararındaydı.
Cenevre Konferansında Türkiye'yi temsil eden Dışişleri bakanı Turan Güneş, yola çıkmadan önce Başbakan Ecevit'e bir parola vermişti: "Ayşe tatile çıksın." Bu söz konferansın sonuçsuz kaldığı anlamına geliyordu. Buradaki "Ayşe" Turan Güneş'in kızı, Prof. Dr. Ayşe Güneş Ayata idi. Cenevre'den gelen mesaj parolayı içeriyordu ve yine üç gün sürecek ikinci harekat başladı..
Bu parola öğrenildikten sonra "Ayşe tatile çıksın" sözü halk dilinde hızla popülerleşti. "Kızım sana söylüyorum gelinim sen anla" sözünün yerini almıştı. Üçüncü şahısların bilmesi istenmeyen mesajlar bu şekilde veriliyordu. Bazen "filanca yerde buluşalım" veya "sakın şöyle yapma" anlamı taşıyor, bazen çocukların yatma vaktinin geldiğini bildiriyordu.
1975'te Ecevit ve Güneş, aileleriyle birlikte Kıbrıs'ı ziyaret ettiklerinde, onları karşılayan halk "Ayşe, Ayşe" diye tempo tutmuş, her gören Ayşe'yle fotoğraf çektirmek istemiş, bu kadar ilgiden gerilen genç Ayşe'nin Kıbrıs tatili zehir olmuştu..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder