Translate

19 Kasım 2014 Çarşamba

SARAYIN BAHÇESİNE CAMİ YAPTIRIYOR PADİŞAH !!!

                        Osmanlı'da "hak kuvvette" yani günümüzün "kuvvetliysen haklısın" anlayışı değil ; "kuvvet hakta" yani "haklıysan kuvvetlisin" anlayışı vardır.
                        Bugünün adıyla "demokratik uygulama" lara Osmanlı'dan şöyle bir örnek verelim: 
                       Başkent Bursa ...Osmanlı tahtında genç padişah Yıldırım Bayezid oturuyor. Emir Sultan merhum ,tekmil Osmanlı Devleti'nin "Müftii'l-Enam'ı yani Yüksek Mahkeme Başkanı ...
                         Bir davada padişahın mahkemeye gelip şahitlik etmesi gerekiyor. Padişah geliyor. Şahitlik edeceğini söylüyor. Fakat Emir Sultan merhum şu gerekçeyle Yıldırım Bayezid'in şahitliğini reddediyor. İmparatorluk Türkçesiyle diyor ki : "Terk-i cemaat eyledüğün şuyu bulmağılen , şehadetün caiz değildir." Yani " Namazlarını cemaatle kılmadığın söylendiğinden ( aksini ispatlayana kadar ) şahitliğini kabul etmiyorum." 
                         Bunun üzerine padişah , sarayının bahçesinde bir cami yaptırıyor ( bugünkü Yıldırım Bayezid Camii ) ve beş vakit namazını bu camide cemaatle kılmaya başlıyor.