Translate

30 Kasım 2023 Perşembe

NEREDEYDİK ....

Atatürk yurt içi gezilere çıktığı bir gün Mersin de;şehirde ki büyük gösterişli binaları gördüğünde yanındakilere sorar;
                 -Bu köşk kimin? Kirkor'un...
                 -Ya şuradaki koca bina? Yorgo'nun...
                 -Peki şu? Salamon'un...
                
Atatürk artık sinirlenerek sormuş:
                 -Onlar bu binaları yaparken sizler nerelerde idiniz!?
                    
Toplanan kalabalık arasından üstü başı dökük bir köylünün cılız sesi duyulur. 
                   - Biz mi nerede idik Paşam!
                   - Biz Yemen'de, Tuna boylarında, Balkanlarda, Kafkaslarda, Arnavutluk dağlarında,Çanakkale'de,Sakarya'da bunların akrabaları ile savaşıyorduk Paşam savaşıyorduk!...
                 
Atatürk hatıralarında: ''...Hayatımda cevap veremediğim yegane insan bu aksakallı adam olmuştur'' der.

vicks kafur

VICKS çocukluğumuzdan günümüze kullanılan bir merhemdir. İçinde bulunan kafur ve mentol sayesinde sürülen noktalarda ki kılcal damarları genişleterek toksin attırır ve ağrıyı azaltır. Ayrıca ökaliptol, terebentin, mentol sayesinde solunum yollarını düzenler, ++

akciğerlerde salgıyı arttırır. VICKS'i sadece solunum yolları için kullanıyorsanız yanılıyorsunuz. İşte, VICKS'in bilinmeyen faydaları;
Gece yatarken ayak tabanlarınıza VICKS sürün, ovalayarak yedirin ve çoraplarını giyin.

Öksürüğünüz varsa hemen kesildiğini fark edeceksiniz. Özellikle gece oluşan öksürükleri bu uygulama hemen durdurur.
Uzun yürüyüşler ve spor sonrası oluşan kas ağrılarında Vicks ağrıyı giderir ve rahatlatır. Bu nedenle ağrıyan kaslarınızın üzerine
merhemi yedirerek sürmek çok etkilidir.

mantar
Ayak tırnaklarınızda tırnak mantarı varsa, Viks'i kullanın. Tırnaklara yaklaşık 2 hafta kadar viks sürdüğünüzde zamanla rengi koyulaşacak ve mantarlar ölecektir. Normal ve sağlıklı tırnaklar çıkmaya başlayacaktır.

Darbe sonucu veya düşme ile oluşan morarmalar da ve şişmeler de kullanılan viks, bölgeyi rahatlatır. Morluklar oluşmaz, şişmeler iner. Baş ağrısında alnınıza süreceğiniz bir miktar viks, basıncı azaltarak ağrıyı hafifletir.

Uyku probleminiz varsa, ılık su içine atılan viks'i odanızda bırakın. Viks'in buharı odayı doldurduktan sonra çok rahat uyuduğunuzu fark edeceksiniz.
Enfeksiyon kapmayı önlemek için yaralandığınızda viks kullanabilirsiniz.

Evinizde kedi besliyorsanız, kediler tırmalamayı severler. Kedinizin en çok tırmaladığı alana bir parça viks kullanın. Kokusu kedinizin o noktaya gitmesini engelleyecektir.

Bir kene tarafından ısırıldığınızı fark ederseniz hemen oraya viks sürün.
Güçlü olan kokusu kenenin hemen kendini bırakmasını sağlayacaktır.
Sivrisinekler tarafından çok ısırılıyorsanız açıkta kalan yerlerinize bir miktar viks sürün. Sivrisinekler sizi ısırmayacaktır. Ayrıca sivrisinek Isırığına sürülen viks, kaşıntıyı keser.

Gripseniz ve kendinizi kötü hissediyor ve hırıltılı öksürüğünüz varsa, göğsünüze veya sırtınıza viks sürün. Birer gazete kağıdı ile üstünü kapatın ve kıyafetlerinizi giyin. Göğsünüz yumuşayacak ve öksürük ortadan kalkacaktır.

Alıntı....

24 Kasım 2023 Cuma

gençliğe sesleniş

EY TÜRK GENÇLİĞİ!

Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegane temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahili ve harici bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkan ve şeraitini düşenmeyeceksin. Bu imkan ve şerait çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler. Millet fakrü zarüret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.
Ey Türk İstikbalinin evladı! İşte bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen; Türk İstiklal ve Cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK   

Atatürk

11 Kasım 2023 Cumartesi

BEYAZ GÜL

BEYAZ GÜLÜN HAZİN ÖYKÜSÜ ”Atatürk’ün naaşı, 10 Kasım 1953 tarihinde , Etnografyadaki geçici kabrinden alınarak , törenle Anıtkabir’e nakledilmişti . Artık 10 Kasım günü Atatürk’ü anma törenleri burada yapılacaktı. 10 Kasım’dan bir gün önce , Latife Hanım’ı Ayaspaşa’daki baba evine genç bir hanım ziyarete gelmişti . Jale Tulga ( Org. Refik Halit Tulga’nın eşi ) Latife Hanım hastaydı, evden çıkmıyordu . Evin, üst katı alt kata bağlayan o görkemli merdiveninin başında, Latife Hanım ve onu ziyarete gelmiş bir genç kız duruyordu . Kırmızı halı kaplı merdivenin en üst basamağında, oymalı tırabzan başını tutmuş olan Latife Hanım, yorgun, hüzünlü, düşünceli genç konuğu ile vedalaşıyor. Bu genç hanım da Latife Hanım’ın elini öpüyor. Latife Hanım, bu eli uzun süre bırakmıyor ve sonra “Beni mutlu ettin . Teşekkür ederim . İyi ki geldin ,” diyordu . ‘Rica ederim efendim. Asıl ben size teşekkür borçluyum. Yarın Ankara’ya gidiyorum. Bana bir emriniz olabilir mi Ankara’da efendim ?’ Latife Hanım, genç kızın gözlerinden yüreğine bakıyor; dipten ve derinden dikkatle, “Ankara’ya öyle mi ? Kim bilir ne kadar değişti koca Ankara ? O şehri öyle merak ediyorum ki !” diyor. “Evet. Demek bana, ‘Bir isteğin var mı ?’ diyorsun. Pekâlâ. İşte sana bir sır daha doğrusu bir emanet. Yıllardan beri gerçekleştirmek istediğim bir şey vardı cesaret edip kimseye söylemediğim .” ‘Emredin efendim. Ben size hizmete hazırım, biliyorsunuz . İkisi de çok heyecanlıydı. Latife Hanım gülümsemeye çalışıyordu “Estağfurullah. Sadece bir rica… Ankara’da… Bir çiçekçiden, bir tek beyaz gül al lütfen . Ama bir tek. Onu Anıtkabir’e götür ve Mustafa Kemal’in mübarek kabrinde, yere bırak . Ayak ucuna . Kimden geldiğini o anlar, ama sen yine de , bunu Latife gönderdi der misin ? ALINTIDIR.

3 Kasım 2023 Cuma

UNESCO 1976

Yıl 1976 UNESCO, üyelerine bir öneriyle gelir. Öneri paketindeki bir cümleyi sizlere okumak istiyorum. Diyor ki "Bu gün UNESCO'nun üzerinde çalıştığı bütün projelerin isim babası Mustafa Kemal'dir." Peki Öneri nedir? Öneri, onun doğumunun yüzüncü yılında, 152 üyesi vardı, UNESCO'nun 152 ülkenin devletleri ayni anda kutlasın önerisidir. Birden İsveç delegesi ayağa kalkar ve şöyle söyler: "Ne yani dünyada bu kadar devlet adamı var hepsinin doğum gününü böyle kutlayacak mıyız?" Rus delegesi ayağa fırlar yumruğunu masaya vurur, ve 152 ülkenin delegelerine aynen şöyle söyler; "Genç delege arkadasım hatırlatmak isterim ki ATATÜRK öyle dünyadaki herhangi bir lider değildir, bırakın onu bir yıl anmayi her ülke her problemimizde çare olarak aramaliyiz".. Sonra ne mi olur? UNESCO tarihinde ilk ve tektir hiç negatif oy yok, hiç çekimser oy yok 152 ülke şu metne imza atar; Hani İsveç delegesi demişti ya "ne yani" diye. O İsveç delegesi bu imzanın atıldığı gün mikrofona gelir ve aynen şunları söyler; "Ben ATATÜRK'ü inceledim bütün ülkelerden özür diliyor ilk imzayı ben atıyorum" İşte o muhteşem belge diyor ki; "ATATÜRK KİMDİR ; ATATÜRK ULUSLARARASI ANLAYIŞ, İŞBİRLİĞİ, BARIŞ YOLUNDA ÇABA GÖSTERMİŞ ÜSTÜN KİŞİ, OLAĞANÜSTÜ DEVRİMLER GERÇEKLEŞTİRMİŞ BİR İNKİLAPÇI, SÖMÜRGECİLİK VE YAYILMACILIĞA KARŞI SAVAŞAN İLK ÖNDER, İNSAN HAKLARINA SAYGILI, DÜNYA BARIŞININ ÖNCÜSÜ, BÜTÜN YAŞAMI BOYUNCA İNSANLAR ARASINDA RENK, DİL, DİN, IRK AYIRIMI GÖSTERMEYEN, EŞİ OLMAYAN DEVLET ADAMI, TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN KURUCUSU" Bir filozof der ki "bir ülke için kıstas aradığınız zaman o ülkenin en büyük liderini gözden geçirin." şu anda kıstas arayan ülkelere sanıyorum bundan daha iyi bir metin gösteremeyiz.. İşte bu metin 152 ülke tarafından imzalanmıstır. Eşi olmayan devlet adamı metni. (Prof. Dr. İlnur Güntürkün KALIPÇI'nin yazısından)...

EĞİTİM

GÜNÜN ÖĞRETİSİ: Bir gün yaşlı bir münzeviye sorarlar: ( Münzevi Arapça kökenli bir kelime olup, insanlardan kaçan, yalnız yaşamayı tercih eden insan anlamındadır. ) "Sürekli yalnız olmaktan bıkmıyor musun?" Münzevi cevap verir: - "Yapacak çok işim var. İki şahin eğitmem gerekiyor. Ve iki kartal. İki tavşan sakinleştirmek ve yılanı eğitmek. Eşeği motive etmek ve aslanı evcilleştirmek." + "Ama senin etrafında hiç hayvan göremiyoruz!" "Neredeler?" - "Onlar içimizde yaşayan hayvanlar." "İki şahin gördükleri herşeye saldırıyor. İyi-kötü, faydalı-zararlı. Onlara ayırt etmeyi öğretmeliyim. Çünkü onlar benim gözlerim." "İki kartal dokundukları herşeyi mahvediyor, yaralıyor, parçalıyor. Onlara hizmet etmeyi ve zarar vermeden yardım etmeyi öğretmeliyim. Çünkü onlar benim ellerim." "Tavşanlar her zaman kaçar, korkar ve saklanır. Onları sakinleştirip, zor durumlarla başa çıkmayı öğretmeliyim, beladan kaçmayı değil.Çünku onlar benim ayaklarım." "En zor kısmı yılanı izlemek. Sıkı bir kafeste, güvenli bir şekilde kilitli olsa da, her zaman saldırmaya, sokmaya, yakın olan herkesi zehirlemeye hazır. Bu yüzden onu takip edip, disiplinli olmalıyım. Çünkü bu benim dilim." "Eşek herkesin bildiği gibi çok inatçı, sonsuza kadar yorgun ve işini yapmak istemiyor. Bu yüzden ona şükretmeyi ve akışta olmayı öğretmeliyim. Çünkü bu benim vücudum." "Ve sonunda kral olmak ve herkese emretmek isteyen bir arslanı evcilleştirmek istiyorum. Gururlu, kibirli ve dünyanın kendi etrafında dönmesini istiyor. O aslanı terbiye etmeliyim. Çünkü bu benim egom." "Gördüğünüz gibi yapacak çok işim var" Alıntı Görsel : Kendisini münzebi olarak tanımlayan Lev Nikolevic Tolstoy